23 Ekim 2009 Cuma

0

Kokular ve anılar üzerine

stuven mimlemiş beni:)
Konumuz: Kokular ve bize hatırlattıkları. "Koku ve anı" denince aklına hacışakir klasik sabun kokusu ve ah çocukluğum! gelen biri bu durumda ne yapar? Sadece ben değilim biliyorum, bizim böyle bir nesil insanımız var. Zaten o anıların hatrına evimden o beyaz sabun eksik olmaz benim. Gidip gelip kokladığımı bile bilirim, o derece:)

Bir de eskilerden kalan kahve kokusu vardır belleğimde. Anneannemle birlikte hatırlıyorum onu da. Bir de ortanca teyzem! Bende teyze çok anacım çook! Boy boy teyzem var benim. En küçükleriyle aramda 7 yaş var, ablam gibi bi şey olmuştu hatta. Çok getir götür işine koşmuştur beni cadı! Ama şimdi kahve kokusu ve anneanne ile birlikte niye belleğinden zıpladı geldi diyosanız, tatata tamm!! İşte buraya dikkat lütfen.. Çünkü: Ben ta o zamanlardan beridir bi kahveperisiyim! Anneannem çok nefis kahveler yapardı, teyzem de afiyetle içerdi. Ben küçük olduğum için sadece koklardım. Vermezlerdi bana. Ama tesellisi vardı: Teyzem kendi içtiği kahvenin falına bakardı, ben de kahveperisi olurdum:)

Sonraları kazık kadar olunca bi ton kahve içmeye başladım. Ve, unutulmaz kokular çekmecesine sigara kokusu da saklandı. Bak hala daha burnumda tütüyor adi şey! Sigarayı bıraktım, iki yıl kadar oluyor, ve fakat o kokuyu unutmak mümkün değil be kardeşim. İç desen içmem, zerre canım çekmiyor, hatta yolda şurda burda sigara kokusu alınca midem kalkıyor falan ama, artık nasıl belleğe yer etmişse, kahvenin yanında içilen sigaranın kokusu gibi bi şeyin de yeri dolmuyoorr! ühühüü..

stuven demiş ki:"ah bir de sevgilinin kokusu var ki ona hiç değinmiyorum" (demiş ama bak böyle tek tek yazdım ben bunu stuven? niçüün kopyalanmıyor bunlar:))

Sevgili kokusu.. evet aslında olabilir. Bir dönem için de olsa, neden olmasın olabilir. Sevgili insanı eski sevgili saflarına katılınca, koku falan kalmıyor, uçuyor zamanla o ayrı:)

Bir de şey var mesela: Hacı yağı kokusu! öğğykk.. Yine çocukluğuma iniyoruuzz ve bu sefer bir "gün" deyiz. Yahu tam bir çocukluk travması! Hayır anneme de kızıyorum, ne alakası var şekerim? Sen ne diye alıp bacak kadar çocuğu günlere taşıyosun yanında? O zamanlardan bu yana iki şeyden kesinlikle nefret etmişim, birisi bu gün hadisesi, diğeri de o yaşlı teyzenin ağır ağır sürdüğü hacı yağı kokusu. Teyze falan kimdi neydi hatırlamıyorum ve lakin, kokusu bende baki. Tutup tutup beni öptüğü için üstüme başıma sinmiş koku. Evde akşam annem babama söylenirken duymuştum, "ayol hacı yağı bu! sürülür mü öyle yıkanmış gibi??" Babam ne demişti hatırlamıyorum, ama bak günlerce çıkmadı o koku, işte bunu gayet net hatırlıyorum. Hacışakirim bile başa çıkamamıştı hacı yağıyla ahahahh..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top