11 Ocak 2010 Pazartesi

0

Silgi karşı köşeden döndü zili çalacak birazdan

Bi havalandım sanki. Yazmak için davet mi bekliyorum nedir anlamadım. Böyle birkaç kere geldim ta buraya kadar, aman be dedim gittim. Bir de garip bi şey oluyor bu blogda, birileri yorum diye reklam yazıp gidiyor! Hem de anladığım kadarıyla viagra reklamı yapıyo edepsizler arlanmazlar. Ya valla kafa bulduğum falan yok, şimdi üşenirim gir çık link veremem sonraya kalsın ama kestirmeden bi sol yana bakarsanız, hani yorumların çıktığı bir bölüm var, işte orada silmedim birini en üstte duruyor. İspanyolca mı nedir necedir onu bile anlamıyorum. Belki reklam falan da değildir. Mesajdır! ahahahh ya olur olur, birileri benim bu kenarın blogu üzerinden şifreli mesajlaşıyordur belki? Gördün mü komple teorisinin yandan yemişini? İşte böyle işgilli bi millet yaptılar bizi azizem sonunda.

Aman neyse boktan bi mevzuya giriş faslı olsun madem. Zaten zerre yazma azmi isteği kalmadı bende. Nolacak bilmiyorum. Bi kere böyle bodoslama yazmaya alıştım, öyle eskisi gibi edebiyat şeedemiyorum. Ha evet eskiden ediyordum, kesinlikle eminim. Yani demeyin len zaten ne yazıyordun da şimdi kusur kalmış falan diye. Hadi bırak özeni bezeni, daha bi üstünde düşünürdüm yazacaklarımın. Daha mı ciddiye alıyordum kendimi ne halt yemişim hiçbir fikrim yok.

Geçen yıl bana bi geldiler ve, tam on yılını dolduran internet hayatımın kökünü bi kurutayım dedim. Soyu sopu kurusun gitsin artık azalarak mı biter, birden mi basar gider diye fazla düşünmeden izlerimi geriye doğru takip ettim. Hıyar gibi gerçek adımla boy gösterdiğim, marifet beyanında bulunduğum ne kadar site varsa tek tek yazıymış şuymuş buymuş temizledim. İzedebiyat bi zamanlar benim mekanım gibiydi, ama hakikaten öyleydi.. o site ilk kurulduğu zamanlarda kurucusunun daveti ile yazmaya başlamıştım. 3- 4 kişiydik sonra noldu anlamadan bi coştu site, bi ton insan yazmaya başladı. Aslında acayip de keyif alıyordum çok seviyordum ama onca zaman geçince her bi şey değişiyor. Al bak şimdi bırak asıl ismi falan bilinen nickinle bile rahat rahat yazamayabiliyorsun. Ne hale gelmişiz olm? Bi ben mi böyle oldum yoksa?

Neyse işte, İzedebiyat'ta kıyamadım sayfayı külliyen kapatmaya, bi külliyat yayınlamışlardı 2002 ya da 3'dü galiba, işte o kitapta yayınlanan öykümü bıraktım sayfamda, diğerlerini sildim. Diren Yardımlı arkadaşıma fena halde ayıp ettiğimi gayet net biliyorum ve lakin, o da benim biraz tıralelli olduğumu gayet net bilir. Şunu itiraf edeyim, internet sayesinde bi şekilde diyalog kurup da harbiden tanıştığım çok az insan oldu bu on yılda. Diren o bakımdan da çok bi önemlidir, değerlidir. İyidir falan diye sözü bağlamam lazım ama dur aklıma geldi söyleyim, çok faideli bir blog yapmış yanda takip blogları arasında linki var bi göz atın derim. Derim evet.. ahahh

Bir de böyle İzedebiyat gibi açık açık döküldüğüm Siyahkahve vardı. Ama Şekip bey kural koymuş, yazı falan silemiyorsun. Kaydımı kapattım, ama adım sayfam yazılar falan aynen kaldı. Yazdım recalar ettim silin şunları diye, kimse tınmadı. Kabak misali duruyordu yazılar vs orta yerde. Şimdi galiba siteye ulaşılamıyor. Kapandı mı ne olduysa artık. Hatta belki benim gibi külliyen kendini silmek isteyip de silemeyenlerin ahı tuttu. Olabiler? Yoksa siz ah'a inanmayanlardan mısınız kuzum?

Düşle diye bir de dergi vardı galiba. Gizliyüzler vardı. Kafa kalmadığı için daha ne vardı ne yoktu unuttum gitti. Bazen böyle alakasız bir forumda orda burda saçma sapan bi yazı çıkıyor karşıma. Hangi akla hizmettir bilmiyorum almış birileri alıntı diye isim falan da vererek kopyalamış. hayır şimdi bırak öyle yazmayı alenen kafa bulacağım abuklamalar dolanıyor ortalıkta salak salak.

10 yıl yav.. harbi zaman ve emek harcamışım yani. Olacak o kadar artık.

Bir de şimdi bana ne olduğunu bi anlasam. Sanki o melun un elenmiş gibi duruyor. Yüzüm gözüm bembeyaz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top