10 Haziran 2010 Perşembe

0

O mahur beste..

Bu böyle bi gelenek haline geliyor galiba. Kişisel bilog tarihimin yüz karası bir durum, bi vahim hal, gelenekel bi şey oluyor. İşi iyice zıvanadan çıkarıp, geleneksel blog façası düzenleme etkinlikleri alt başlığında irdelememe iki mevsim kaldı. Hatta, bir! Yaz aylarını takiben ruha giriş yapacak sonbahar hüzün esintileri ile didiklemeye başlarım gibime geliyor.

Canım da sıkkın mı ne..

“Hayallerin başı göğe ermeyince ayağı suya değiyor. Sonra sanki önünde lostvari bir ışıklı yol açılıyor, yolun iki kenarına tüm gerçekler sıralanıp selama duruyor. Her adımda bir hayal bir beklentiyi bir gerçeğe teslim ediyor.

Ve galiba biraz da bu, hayli büyüdüğünü anlama aydınlanmasına denk düşüyor. Hedefler küçülmüş, beklentiler azalmış, her bahar tazelenen umutların yerini eh işte'ler almış. Olsa da olur olmasa da çıkmazına sapmaya ramak kalmışken eteğinden çekiştiren bi çocuk gibi: En azından..”


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top