28 Eylül 2010 Salı

0

Sevgili Günlük- Hüsranla Biten Safranbolu Gezimiz...

 
       Haftasonu Safranbolu-Amasra turu yapmak için yola çıktık. Safranbolu' yu gezip Amasra'ya geçip balık yiyecektik. Yakınlardaki Bulak Mağarasını görmek isteyen arkadaşlarımız oldu. Oraya da uğrayalım, dedik. Mağara dönüşü toprak yoldan yokuş aşağı inerken bir arkadaşımız düştü ve dizi diz kapağının kemiği görünecek derecede boydan boya açıldı. Hayatımda gördüğüm en korkunç yaraydı. Beni kan tuttuğu için tekrar bakmadım. Diğer arkadaşlarımızdan çoğu bayıldı. Ayıltma görevi ayık olanlara düştü. Hemen hastaneye götürdük. 2 saat boyunca iç-dış 30 dikiş atıldı. Bu arada dışarıda ayılıp-bayılma vakaları sürüyordu. Neyse yaralanan arkadaşımızda kemik, damar ve sinirlerde problem yoktu. Sadece dikişle atlattı. 1 hafta yatacak, tamamen iyileşmesi de 1 ayı geçer sanıyorum :(



       Bu durumda, Amasra'ya uğramadan eve döndük. Neşemiz kaçtı, korktuk. Bütün gece uyuyamadım. Anı tekrar tekrar yaşadım. Bugün de sersem sersem geçti...

Fotoğraflar olay öncesine ait... Zaten sonraki fotoğraflarımız ölü balık gibi :)


 Kaymakam Evi'nde halı tezgahı...



 Safranbolu bükmesi denilen pideye benzer yiyeceği yemek için girdiğimiz restaurantın bahçesindeki ahşap çeşme çok ilginçti...
Sanırım uzun süre bu tür turlara katılamayacak kadar çok korktum. Zaten gitmeden önce de tuhaf bir sıkıntı vardı içimde. Neyse bununla kalsın... Uzun süre evimden dışarı çıkmak istemiyorum. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top