17 Şubat 2011 Perşembe

0

Önizleme- Pembe Tunik ve Bir de Sevgili Günlük...

       

       Önizleme yazdım ama son izlemesi olur mu bilmem. Bu akşam çok verimsiz geçti. Siparişlerimi dünden bitirip, bu akşam kendim için çok şeyler yapmak isteyip, ne yapacağıma karar veremeyip, hem ortalığı hem de kafamı çok fena karıştırdım çünkü. Kasnak panolardan başlayıp, kumaş sepete geçiş yapıp yapıp, son aldığım jean pantolonun paçasını kısaltıp, ahşap boyamaya karar verip,  kırlent dikmek için kumaşları ortaya döküp, sonra vazgeçip aylar önce aldığım pembe triko kumaşı tunik haline getirdim. Ruhum sıkıldı bu karmaşadan, kendime bu denli zulüm ettiğime, hobinin hobilikten çıkıp kabusum haline gelişine, sırtımın gereksiz ağrımasına şahit oldum. Ne vardı normal insanlar gibi oturup, hatta yayılıp tv karşısında uslu uslu dizi izlesem. Elde var bomba patlamış gibi bir oda, paçası yapılmış ama ütülenmemiş bir jean, yan dikişleri omuzları tamamlanıp, taka, kol ve etek ucu dikişleri ve yaka süslemeleri kalan bir triko tunik, iki tane de rengini beğenmediğim için çöpe giden aplike. Normalde çöpe kolay kolay kumaş atmam ama gözüm görmedi fırlatıp attım gönül rahatlığıyla.



            Birkaç fotoğraf çekip stres atmaya çalıştım. Odanın kapısını sıkıca kapatıp kaçtım.

(Peçeteler Tepe Home) 


 Jean paçalarını orjinal halini bozmadan kısaltıyorum. Biliyorsunuz değil mi bu tekniği?
 

       Bu akşam için asıl hedefim kendim için geçen seneden beri nasıl yapacağıma karar veremediğim keçe runnerlardı. Hatta dün gece oturup desen bile çizmiştim. Fakat, yarından itibaren hafta sonu çok fazla evde olamayacağım için, uzun sürecek bir işe girişmek istemedim, huyumu biliyorum çünkü. Yarım bırakır bir daha da semtine uğramam o işlerin.



İşte bu da böyle ruh halimin aynası gibi bir yazı oldu.... 
(Yazıyı gece yazdım, sabah yayına girecek,siz bu akşamları dün akşam olarak okuyun)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top