30 Mart 2011 Çarşamba

0

İdam: Öldürerek adam etmek?

İdam cezası geri gelsin diye gayet ciddi tartışan varsa, benim bu aralar biat etmeyi düşündüğüm "hayat ne güzel vapurlar falan"ı bir daha gözden geçirmem gerekiyor.

Sazanlık önlem notu: Bi naneye yaramaz ama ben yine de notumu düşeyim peşinen.. Arkadaşım ciddi misiniz siz? Yani birileri yine bu necip milletle kafa buluyorsa, bu sefer beni es geçsin lütfen. Kayda değer bir sazan olduğumu biliyorum ama idam geri gelsin diye bir tatışmayı ciddiye alıp çift dalmak istemem.

Velev ki ciddiyiz: Bu durumda, "Nasıl yani?" sorusu nazarımda gerçek yerini yurdunu bulacak demektir.

Herkesin bildiğini bilmeyen duymayan kalmışsa şayet, şuraya bi daha yazıyorum, bulunsun.

İdam en ince ayrıntısına kadar düşünülerek işlenen taammüden bir cinayettir.

Verilen cezaların amacı ıslah etmekse, idam ıslah falan etmez, öldürür. Ölüp gidenin ibret alacak bi hali yoktur ve lakin kalan faniler için ibret olması düşünülebilir. Hani bak adamı ipe çekiyorlar sonra, yapma sen bunu diye.

Nasıl ibret alacam ben? İşte burada devreye idamın aleniliği giriyor. Sen eğer insanlar ibret alsın korksun diye idam cezası veriyorsan, onu benim gözümün önünde vereceksin. Öldürerek adam etme yolunu seçtiysen bunu bana göstereceksin. Yani: İdam cezasının savunduğun gibi yaşayanları caydırma faydası varsa, şehir meydanlarına dar ağaçları kuracaksın şekerim. Bizim milletin ilk ve son tercihi Taksim meydanı olmuştur. İdam geri gelsin diyene de bu yakışır. (Ön sıradan yer kapmaya koşanı bile çıkacaktır, gurur duy)

İdam cezasının geri dönüşü, pardonu özürü falan yoktur. Suçsuz bir insanı öldürürsün, sonra suçsuz olduğunu anlarsın, sonra senin iki cihanda yatacak yerin kalmaz, haberin olsun. İdam isteyen savcı kadar, idama karar veren yargıçlar kadar sen de vicdanınla boğuşursun ne halt yedim ben diye.

Ha ama nereden bilecem, kanıtlar sağlamdı dersen, ben de sana sadece "Burası Türkiye kardeş biliyon mu?" derim. Yani şunu uzun uzun örneklendirecek halim yok gerçekten. Göze göz dişe diş ve kana kan'a işleyen kafan buna da işlesin bi zahmet.

İdam gelsin asalım keselim diyenlerin en gerzek savunusu "Amaa Amerika'da da var işte idam??" oluyor. E ama iyi şeye özen sen? yanlışa niye özeniyorsun? Bak oradaki ifade özgürlüğüne özen özeneceksen. Ne bileyim bak Mars'a falan gidiyorlar ona özen misal. İdam cezası veren eyaletlerine özenme, vermeyenine özen? (Belli bi seviyede tane tane anlatmaya çalışıyorum farkındaysan. Aferim de bana.)

The end notu: Sen sen diye özellikle konuştum. Sefam olsun. (Bir de lütfen takdir et, iki saattir idam idam diyorum, daha bir kere bile İLKEL! demedim. Umut etmek güzel şey, o bakımdan.)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top