29 Temmuz 2011 Cuma

0

Aklım bir bulut

Her şeyin aslında çok kolay çok basit olduğu ama insana çok zor ve çok anlaşılmaz geldiği eski zamanları özlüyorum.

Oh be! Sonunda söyledim ve kurtuldum. Eski zamanlardan kastım, bana dair olanlar.. benim eski hallerim, eski havadar günlerim. Babamın beni "benim uçtum akıllı kızım" diye sevdiği zamanlar. Ki, bunun büyük bölümü kazık kadar bir insan evladı olduğum yıllara denk gelir.

Eskiden kardeşimle ben Red Kit okurduk. Her macerasını bir mahalle tezgahında bulur alır ve tıpkı Mandrake gibi, tıpkı Asimov kitapları gibi, hepsine birden ders kitaplarımızdan daha çok özen gösterirdik. (Tamam gerçekçi bir düzeltme yapıyorum, blogumu annem okumuyor: Ders kitaplarına özen falan göstermezdik. Çoğu zaman kendimizi bile göstermezdik. Yok ama bunu yapan sadece bendim galiba.. kardeşim daha vefalıydı bu konuda.)

Tamam hatırladım ne anlattığımı: Red Kit'de bir kızılderili vardı. Tepesinde bir kara yağmur bulutuyla geziyordu. Nereye gitse bulut da onunla geliyordu. Tam üstünde ve sürekli yağmur yağdıran, şimşek çaktıran bir bulut. İşte o günlerin hatırası, ben de kendimi bu kızılderiliye benzetirdim. Ne zaman babam uçtum akıllı kızım benim dese, gözümün önüne bir kız ve tepesinde yağmur bulutu misali dolanan aklı gelirdi.Sanki konuşma balonu gibi, sanki çocukların çizdiği türden pufuduk bir beyaz bulut gibi.

Kendimi bu görüntüyle öyle örtüştürdüm ki, bir gün o bulut kaybolunca çok fena üzüldüm. Yani sonuçta insanın bir aklının olması iyi bi şey. Kafanın hayli üstünde seyrediyor da olsa, onun orada olduğunu bilmek güven veriyor insana.

Benimki yok olmuştu.

Aradım taradım, bilene görene anlayana anlamayana sordum nerede bu diye.. yok hayır, yine bulamadım. Meğer küsmüş bana saklanmış salak. Hayır tek başına bir ağaç tepesinde misal, ne yapacaksa? Bir daha milyon yıl da geçse iş bulmaz. Gidip başka bir kafanın aklı olamaz. Akıl arayan var mı hiç? meh.

Canı sıkılmış belli ki, döndü geldi bir gün. Hiç yüz vermedim. uzaktan uzaktan takip etti epey bir süre. Sonra geçenlerde bi baktım bu gelmiş yine tepeme kurulmuş. Tam böyle başımın üstünde nazlı nazlı dalgalanıyor. (ahahh bayrak şiyiri gibi oldu toparlamak lazım)

Şimdi yine gözümün önünde aynı kız, tepesinde bulut. Yılların imajı yani, kolay mı bir çırpıda bozmak?

Başlayacam la aklına notu: Aynı minvalde yazdığın bu ikinci yazı bakıyorum? Yani hakikaten kafa bi ferah di mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top