14 Temmuz 2011 Perşembe

0

Uykucu zaman masalı

Evvel zaman içinde zamanın kiri pası üstüne başına sinmiş kafası güzel kendisi idare eder bir kadın yaşarmış. Zaman evvel iken kadın biraz salakmış. Gel zaman git zaman kadın bi parça akıllanır gibi olmuş. Ama bu durum zamanın hiç hoşuna gitmemiş.

"Sana akıllı olmak hiç ama hiç yakışmıyor ki?" demiş.

Bunu duyan yeni akıllı kadın hemen aklına danışmış "bu zaman ne diyor böyle?" diye. Yeni aklı da deneyim fakiri olduğu için tutup eski akla danışmış "ne iş?" diye. Eski akıl (ki, o da fazla kullanılmadığı için aslında pek de eski sayılmazmış) biraz düşünmüş, biraz kaşlarını kaldırmış, biraz ellerini koyacak yer bulamamış ve biraz da sağa sola öne arkaya sallanmış. Sonra gözleri parlamış ve yüzüne bilmiş bir ifade gelmiş destursuz yerleşmiş. Demiş ki: "Zaman manadır. Zaman, zamandır. Hatta zaman zaman, zaman nazlanır."

Yeni akıl eski aklın gözüne yüzüne burnuna kakülüne bakmış bakmış ve "hımm" demiş. Eski akıl pek bi memnun olmuş bu "hımm"dan. O kadar memnun olmuş ki, "evet evet ben artık oldum, her sözümde bi hikmet bir hımm var artık.. olee!!" demiş.

O sırada zaman, eski ve yeni aklın muhabbetini dinlerken çok ama çok sıkılmış ve uykuya dalmış. Çok ama çok uzun bir zaman, zaman uyumuş. Sonunda tanrı bakmış ki, düşündüğü tasarladığı hatta zamana bırakmayıp kendi elleriyle yapıp yarattığı her ne varsa, yerinde sayıyor. Ne ile ne geri. Ne yukarı ne aşağı. Duruyor. Orada öylece ve bir başlarına sadece ama sadece, duruyor.

"Neler oluyor tanrım?" demiş tanrı, sonra "ha evet artık bendim o" diye efkarlanmış. Diğer tanrıları düşünmüş, hepsini anmış, anımsamış. "Ah ahh ne zamanlardı o zamanlar!" diye iç geçirmiş. Sonra birden durmuş ve susmuş. Aklına (eski yeni şimdiki sonraki her zamanki ve hiç olmayanki) birden bir iğne saplanmış. "Zaman?!" demiş, "zamana ne oldu nerede bu?" demiş.. sonra bakmış ki her şeyin sebebi zaman. Susan duran bi başına kalan her şeyin sebebi zaman.

"Nerede bu zaman!!" diye kükremiş ve işte bu korkunç sese uyanmış bizim zaman. "nerdeyim ben ne oldu bana?" diye telaşla etrafına bakınmış, tanrıyı kızdırması öyle çok da umurunda değilmiş ama uyuyup kalmış olmak ağırına gitmiş. Sonra kulağına sesler gelmiş ve hatırlamış neden uyuduğunu. Tutmuş kulaklarından atmış iki yarım aklı zamanın çöplüğüne ve kadına demiş ki: "Ben sana demiştim değil mi, sana akıllı olmak yakışmıyor ki diye?"

Gökten üç elma düşmüş, tam yere çarpacaklarken bu sefer yer çekimi uykuya dalmış.

Ama bu başka bir hikaye..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top