Karadeniz Turu'nun 6. günündeyiz.
Geceyi Ayder'de, Kaçkar Dağları'nın kucağındaki yayla otelimizde geçirdikten sonra dinç bir şekilde sabaha uyandık.
Geceki yöresel yemek faciasından sonra kahvaltı için çok fazla beklentimiz yoktu ama geziye başladığımız andan itibaren ilk ve en güzel çayı burada içtik. Tereyağının sunum şekli çok doğal ve tereyağı da müthiş güzeldi. Kaç dilim ekmek yediğimi hatırlamıyorum. Balı da güzelmiş, benim tatlıyla aram olmadığı için tadına bakmadım.
Kahvaltı sonrası çok zevkli ve uzun bir yürüyüş yaptık. Kaldığımız yerden yukarı doğru yürüdük. Aynı yere biz gece de yürümüştük ama manzarayı görememiştik.
Kafamızı çevirdiğimiz heryerde muhteşem Kaçkarlar sarıyor her tarafımızı. Fotoğraflarda ne kadar anlaşılıyor bilemem ama yaşarken çok güzeldi.
Karadenizliler gerçekten çok sivri zekalı insanlar. Yolculuk sırasında birçok evin önünde gördüğümüz bu eşya teleferiklerini burada da gördük. Yukarıdaki evlere eşya çıkarmak, indirmek için alt ve üst fotoğrafta gördüğünüz lastikli-motorlu düzeneği yapmışlar. Oradan teleferik sistemi gibi eşyalarını yukarı-aşağı taşıyorlarmış. Arkada da yaylada kamp yapanların çadırları görünüyor. Birçok yerde bu manzarayı görmek mümkün.
Ayder'in ilk evleriymiş. Manzaraya bak bak doyulmayacak kadar güzeldi.
Kahve molası...
Kaçkar Dağları'nı süsleyen Gelin Tülü Şelalesi o kadar yüksekten geliyor ki, hemen her yerden görmek mümkün...
Hala Deresi
Dönüşte sıra alışverişe geliyor. Fotoğraftaki ipekli-baskılı örtülerden bol miktarda aldım. Hatta birinden tunik ile diktim.
İzlemek isterseniz minik bir video...
O kadar erken kalkıyoruz ki, daha öğlen bile olmadı. Buradan Zilkale'ye gideceğiz...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder