13 Ekim 2011 Perşembe

0

Uzak durun masallarımızdan!

Yine dünü bugünü karıştırmaya başlıyorum ama zaten pek de önemi yok zamanın. Çünkü konumuz: Kocaayak! Ruslar bunu arıyorlarmış galiba. İsrail'liler de denizkızı arıyorlarmış sanırsam. Aslında bir şey sandığım falan yok, geçenlerde okudum böyle bir haber. Ödül konmuş zavallının başına bir de. Ölü ya da diri!

De ki yakaladın birini, ne yapacaksın muhterem?

Hayır artık memleket memleket ucube gezdiren sirkler kumpanyalar falan da yok bildiğim kadarıyla. Yok eğer varsa kendilerini şiddet ile kınıyorum. Sakin sakin de kınayabilirim ama yapmıyorum. Hak etmiyorlar çünkü. Yani bi sorun bana "şu fani alemde en gıcık olduğun şey nedir?" diye, hemen söyleyim: "Farklı olanın boynuna farkını asıp teşhir etmektir!"

Bi düşünün, babamızın malı muamelesi çekip ve narin popolarımızı yayıp her bir yanını batırdığımız bu gezegende, denizkızı gibi ya da kocaayak gibi bize hem benzeyen hem de hiç benzemeyen bir takım canlılar var. Yani her bir halimize bayılıyor olsalar, zaten şu zamana kadar aramıza karışmanın bir yolunu bulurlardı. Ama size söyleyeyim, bunlar bizim ne mal olduğumuzu gayet iyi biliyorlar ve tırım tırım kaçıyorlar alayımızdan. Bunlar bizimle muhatap olmak istemiyorlar anacım. İstemiyorlar! Kendi hallerinde yaşamak istiyorlar belki? Ne hakkımız var bu canlıları kafese tıkmaya?

Onlar efsaneyse, çok rica edeceğim yine efsane olarak kalsınlar. Bilinen ve bilinmeyen bütün alemlerin dört başı mamur efsanelere ihtiyacı vardır canlar. Gizemlere, sırlara, hayallere ihtiyaçları vardır. Gerçekler can yakar çünkü, iç sıkar, daraltır. Soluklanmak için her gerçeğin, bir yalana ihtiyacı vardır.

Şimdi sen yakala Kocaayak'ı, yakala denizkızını.. ne kalacak senden geriye? O sinirden tiridi çıkmış, tel tel ipe dizilmiş gerçeklerin mi? Al başına çal o vakit, gerçeklerini.

Ne diyecektim unuttum yine. Neyse aklımdayken hazır, kocaayak ile denizkızı şekerime seslenmek istiyorum şuracıktan: Dolanmayın ortalık yerde! Bilmiyor musunuz ki, biz insan evlatlarının merakından ve iştahından kurtulan olmamıştır. Ham yapıyoruz birlikte takıldığımız dünyamızı. En akıllı biz, en şahane yine biz.

Bu da böyle bi mesaj kaygılı bir yazı olsun nolacak? Hatta alenen ve külliyen sadece mesaj olsun, mesaj da şu olsun: Uzak durun masallarımızdan!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top