6 Eylül 2013 Cuma

0

Bir evlilik bozulmaya başladığında ilk kaybedilen isimdir.





İyi bir iletişim; öncelikle güzel hitapla başlar. Hitap; sözün başladığı yerdir. Sözün gidişatını belirler, çoğu zaman. Hitapta ilk adım karşımızdaki kişinin ismini güzel söylemektir. On yaş altı çocuklara "aşk nedir?" diye sormuşlar; cevapların içinde en çok beğendiğim: "Aşk öyle güzel bir şey ki, o isminizi söylediğinde "Benim ne güzel adım varmış dersiniz."

Sevdiklerimizin ismini nasıl söylüyoruz ya da söylüyor muyuz?

Bir evlilik bozulmaya başladığında ilk kaybedilen isimdir. Karı-koca birbirinin isimlerini söylemeyi bırakır "baksana, alo, bizimki, babamız, anneniz..."gibi tuhaf şeyler söylemeye başlarlar.
Karı-koca başkalarının yanında eşine hitap etmesi gerektiğinde "bu" demeye başlar.
Tanınmış o zamanlar çok iyi bir evlilikleri varmış gibi görünen bir karı kocayı birlikte katıldıkları bir televizyon programında izlemiştim. Erkek karısından bahsedeceği zaman hep "bu" diyordu. "Bitmiş bu evlilik" diye düşünmüştüm ve daha sonra doğru bir öngörü olduğunu gördüm.
Sevgi sözcükleri, tatlı hitaplar özellikle kadınlar için çok değerlidir. Kadınların arada bir sevgi depoları doldurulmalı ki hayat enerjileri tükenmesin. Evlilik ilişkisinde sevgi- saygı dengesinde kadın erkekten saygıyı; erkek kadından sevgiyi eksik etmemeli.

Bu yüzden ismi ya da hitabı söylerken içine duygu katılmalı, hissederek söylenmeli . Hitap ederken ses tonunu iyi ayarlamak, kelimeleri gönülden çıkarmak gerekir. "Hayattan bıktırdın" der gibi "hayatım" demek, "canın çıksın" der gibi "canım" demek kalpte pek iyi bir etki bırakmaz. Sözün etkisini ses belirler. Sesin ayarını da gönül yapar.


Alıntıdır..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top