30 Nisan 2014 Çarşamba

0

Dedemiz ve Babannemiz Aramızdan Ayrıldı...

 
Yazılması çok zor olan şeyler vardır...
Yazdıklarınız içinizi acıtır, yırtar geçer ya...
 
İşte böyle bir yazı bu...
................

Yazmak isteyip de yazamadığınız oldu mu hiç?
Anlatmak istediğiniz ama bir türlü kelimeleri toparlayamadığınız,
konuşmak isteyip de kelimelerin boğazınıza düğümlendiği,
ağlamak isteyip de ağlayamadığınız
ya da
avazınız çıktığı kadar bağırmak isteyip de bağıramadığınız oldu mu hiç?
..................
 
Sevgili Babacığım (kayınpederim),
9 Mart 2014 Günü rahatsızlandı ve hastaneye yatırdık.
Birkaç gün sonra durumu ağırlaşarak yoğun bakıma alındı.
O hastane kapısında çaresizliği yaşadık ve
15 Mart 2014 Cumartesi Günü babamızı kaybettik.
 
Onu her zaman yüzündeki gülümsemesi ve sıcacık bakışlarıyla hatırlayacağız.
Onun yokluğuna alışabilecek miyiz, nasıl alışacağız diye düşünürken 13 gün sonra ailemiz için ikinci yıkım gerçekleşti.
 
Sevgili annemiz (kayınvalidem) de aniden ve sessizce aramızdan ayrıldı (28 Mart 2014).
İşte bu hepimiz için gerçekten çok ağır oldu.
 
Onların yokluğuna alışamayacağız ama onların yokluğu ile yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor.
 
Belki de zaman biraz olsun yaralarımızı saracak...
 
Benim oğlum dedesini ve babaannesini ne kadar hatırlayabilecek?
 
Babamı kaybettiğimizde annem "Büyüdüğünde, acaba dedesini hatırlayabilecek mi?" diye sormuştu. Ben de ona "Torununa, dedesini sen anlatacaksın. O da dedesini senin ağzından tanıyacak" demiştim.
 
Şimdi ikinizin yokluğunu ben oğluma nasıl anlatacağım?
 
Sevgili Anne ve Babacığım,
Mekanınız cennet olsun...
 
İçimde yarım kalan o kadar çok şey var ki,
yazamadığım...
 











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

back to top